Einstein'ın görelilik teorisi gibi, Heisenberg belirsizlik ilkesi gibi, Schrödinger'in dalga denklemi uzun süredir meraklı zihinleri ve fizikseverleri büyülemektedir. Fizik daha derine indikçe, daha fazla soru ortaya çıkıyor. Karanlık enerji, antimadde, paralel evren, kuantum dolanıklığı vb. ortak insana karmaşık fizik konularıdır. Ancak fizik ve şiir, her ikisi de doğanın içsel ve derin bir ifadesi, açıklamasıdır.
Fizik ve şiir birbirini tamamlayıcıdır. Ne fizik doğayla, gerçekle ve gerçeklikle ilgili her şeyi açıklayabilir, ne de şiir duygularımız aracılığıyla doğayı, gerçeği ve gerçekliği tanımlayabilir. Modern şiirin başlangıcından bu yana, birkaç bilim adamı ve bilim öğrencisi edebiyat dünyasını zenginleştirmek için şiir yazmaktadır. 2022'nin Nobel Fizik Ödülü, kuantum fizik deneyleri için fizikçilere verildiğinde, bu beni fizik ve şiirin birleşimi için cesaretlendirdi ve bu kitabı "Schrödinger'in Kedisi" yazmaya itti.
Sevgili eşimin bu gezegenden ani ayrılışı da beni duygusal yüksekliklere itti ve beni şiire sığınmaya zorladı. Umuyoruz ki bir gün fizik, Tanrı denklemi ve evrenin nasıl ve neden var olduğu temel gerçeği bulacak, evrenin varoluşunun amacı nedir, ve bizim yaşamımızın amacı nedir. Evrenin bir şeyden mi yoksa hiçbir şeyden mi geldiği, büyük patlama mı yoksa hiç patlama mı olduğu, ve zaman alanında gerçek mi yoksa yanılsama mı olduğu, her gerçek ortaya çıkacaktır, ancak ben zaman alanında olmayabilirim.
Bu şiir kitabı, çoğu insanın düşündüğü gibi, ne fizik ne de şiir onların çay bardağı olmadığı için, doğayı ve fiziksel gerçekliği herkes için basit bir şiirsel şekilde açıklamak amacıyla yazılmıştır. Fizik belirsizleştiğinde, şiir doğanın ve gerçekliğin kendi yolunda konuşabilir. Bu kitap aynı zamanda fizikle şiirin veya şiirle fizikle birleşimi için bir girişimidir.